e-dergi
Yenilik arayışı içerisinde olanlar, Kova Çağının canlandırılmasına olanak verecek pek çok görünmeyen parçanın birleşimini keşfetmek ve onunla iş birliği yapmanın yollarını öğrenmek isteyebilirler. Bu noktada, kovanın ışığını fark eden Işıklı Evin dergisinin sunduğu zengin içeriklerden faydalanmak oldukça kıymetlidir. Çünkü dergimiz, kovanın görünümlerini; sonuçlarını, geleceğe dair öngörülerini ve varlıksal gelişmeleri içeren makaleleriyle okuyucularına kapsamlı bir bakış açısı sunmaktadır. Ayrıca, farklı gelişim kapasitelerine sahip yazarların kaleme aldığı yazılar sayesinde, yeni fikirler edinmek ve perspektif kazanmak mümkündür.
Dolayısıyla, varlıksal gelişim arayışı içerisinde olan herkes, Işıklı Evin dergisinin değerli içeriklerini okuyarak kendi mekanlarında ilerlemek ve gelişmek adına önemli adımlar atabilir. Bu nedenle, sizleri de dergimizin Işıklı Evine davet ediyoruz.
Haftanın yedinci günündeyiz. İşler tamamlandı ve yaratılış dinlenmeye geçti. Nāḥāš sonrasında omega ve alfa tekrar bir araya geldi. Nedense tek bir yaratılış bize yetmedi? Madem biz bitkiyiz, hem aşağıya hem de yukarıya doğru büyümemiz gerekir. Nuh suresi, 17. ayet: "Allah sizi bir nebat bitirir gibi arzdan bitirdi."
Yaratılışa bakalım: "Gök ve yer bütün öğeleriyle tamamlandı. Yedinci güne gelindiğinde Tanrı yapmakta olduğu işi bitirdi ve o gün dinlendi. Yedinci günü kutsal bir gün olarak belirledi." Yaratılışın yedinci günü, dinlenmenin ve tamamlanmanın sembolüdür. Bu gün, evrenin huzura kavuştuğu bir anı simgeler. Biz de bu huzur anını, dergimizin yedinci sayısında sizlerle buluşturuyoruz.
Yaz mevsimi, doğanın en canlı zamanıdır. Güneşin sıcaklığıyla toprakta filizlenen tohumlar, içsel dünyamızda ekilen düşünce ve duyguların meyvelerini toplamaya başlar. Bu yaz, doğanın mucizelerine tanıklık etmeyi ve basit anların tadını çıkarmayı hatırlayalım. Sizleri, güneşin altında keyifli anlar geçirdiğiniz ve ruhunuzu dinlendirdiğiniz bir yaz hayal etmeye davet ediyorum. Hayatınızda ve kalbinizde, yaratılışın yedinci gününün huzurunu bulmanız dileğiyle.
Dergimizde bulabileceğiniz makaleler aşağıdaki gibidir.
Çölden hala neden çıkamıyoruz?
Neden yaz?
Doğa’nın yardımı
Alice Bailey Konuşmaları: Arcane Okulu öğrencileriyle 4 Ocak 1946 Cuma günü yapılan konuşma
Buddha Dharma
Mevsimler gibisin
Ezoterik Astroloji Tersine dönersek ne olur?
Var olu$ senfonisi
Derginin altıncı sayısında, okuyucuları derin düşüncelere davet eden çeşitli konuları kapsayan yazılar bulunmaktadır. Feragat konusu, insanın içsel yolculuğunda önemli bir adımdır ve bu konu üzerine derinlemesine bir inceleme sunulmaktadır.
Yeryüzündeki cennet, doğanın güzelliklerini ve insanın iç huzurunu bulabileceği yerlerin keşfine dair ilham verici bir yazı sunmaktadır.
Uyanış, bireyin farkındalık seviyesini arttırma sürecini ele alırken, Alice A. Bailey ve Yolun Büyük Öğretmenleri gibi önemli figürlerin öğretileri de incelenmektedir. Buddha Dharma, manevi bir rehberlik sunarken, sevinç kazanma sanatı ve büyüme konuları da insanın yaşamında önemli bir rol oynayan konuları ele almaktadır.
Agni Yoga ile birlikte, okuyucularımıza derin düşüncelere ve kişisel gelişime dair birçok perspektif sunmaktadır.
Dergimizde bulabileceğiniz makaleler aşağıdaki gibidir:
Feragat: Büyümek için
Yeryüzündeki Cennet: Üç kere kutsanmış
Uyanış: İyiliğin peşinde
Yolun Büyük Öğretmenleri: A.A.B.
Büyüyoruz: Aynı anda, hep birlikte
Budha Dharma: Sevinç Kazanma Sanatı
Dünya'ya ekilmiş insan monadları ya da kısaca insan, beş sayısıyla ilintili. Işığın mücevherleri olarak şu anda biz de buradayız. Beşin altında duruyoruz. "Understand" İlginç bir kelime, hem ayakta duruyorsun hem de altındasın. Beş, Penta, derin anlamlarını bulduğumuz bir kelime. Hem insanda hem de insana bağlı diğer parçalarda.
Büyük öğretmenin sözlerine yer vermek gerekirse: "Ekinci tohum ekmeye çıktı. Ektiği tohumlardan kimi yol kenarına düştü. Kuşlar gelip bunları yedi. Kimi, toprağı az, kayalık yerlere düştü; toprak derin olmadığından hemen filizlendi. Ne var ki, güneş doğunca kavruldular, kök salamadıkları için kuruyup gittiler. Kimi, dikenler arasına düştü. Dikenler büyüdü, filizleri boğdu. Kimi ise iyi toprağa düştü. Bazısı yüz, bazısı altmış, bazısı da otuz kat ürün verdi. "
Bu güzel çiçeklerin her biri, bir öyküye sahip. Belki de birisi karanlık bir yerden çıktı ve güneşin ışığına kavuştu. Belki de bir diğeri şiddetli rüzgarlara dayanarak güçlendi. Her biri, kendi güzelliğini yaratmak için mücadele etti ve sonunda, göz alıcı bir çiçek olarak ortaya çıktı. Bahar geldiğinde, bu muhteşem çiçekler, doğanın bize sunduğu en güzel hediyelerden birini oluşturacaklar.
Beşinci sayıda Oğlak, Balık ve Koç ile başlangıca kadar olan kısımda duruyoruz. Grup olarak verdiğimiz yanıtlar 2024 yılında "İnsanın Potansiyelinin Keşfedilmesi" olarak geldi. Dikkat enerjimizi bir yere yoğunlaştırıyoruz. Dilerim ki bu sayıda birikenler sizlere de ışık olur.
Dergimizde bulabileceğiniz makaleler aşağıdaki gibidir:
Yeniye: Gerçekten Soyunarak
Sevginin Bahçesi: Sevgi Nedir?
Yeniye ve Eskiye: Bakış Aralığı
Zamanın Gözünde: Eski ve Yeni Arasında
Tohum Düşünce: Korku-Suz-Luk
Yeniye Yolculuk: Keşfedilmemiş Olan
Muhteşem Melodi: Değişebilme Cesareti
Budha Dharma: İyileşiyor
Işığın Mücevherleri olarak Aralık için ayrı bir sayı yapmaya karar verdik. Bu özel zamanın enerjilerini, kültürdeki ve daha yükseklerdeki karşılığını bu şekilde verebileceğimizi düşündük. Aralık ile ilgili olarak yayılan ilk şey karanlık ve aydınlık. Bir yerde en uzun gece diğer yerde Mesih'in gelişi.
Karanlığın ve soğuğun geldiği bir aydayız. Doğanın hazırlandığı bu döngü ve onun eşlikçisi olarak bize de göz kırpıyor. Merhaba eski arkadaşım karanlık? O zaman bir merhabayı da yeni karanlık arkadaşlarıma vereyim. En karanlık ve uzun gecenin yaşandığı bir zamandayız. Ürettiğimiz karanlık ve neyin karanlık olduğuna dair yaptığımız değerlendirmeler de yine göreceli olarak karanlığın içinde. Bazılarımız için bu konsept felsefi gelebilir, o nedenle hızlı bir çözücü getirelim mekana: Kendine düşkünsen bu karanlıktır.
Aralık, en ilginç zamanlardan biri. Kocaman bir Satürn ve Capricorn var. Burcun gizemleri glifinden başlıyor ve doğru çizenin çok az olduğu söylenen o çılgın onluk burada, üzerimizde. Capricorn bütün ilginçliğine rağmen, yine de koyundan daha güzel değil mi? Sorun tercihlerin doğasında yatıyor çünkü keçinin böyle bir şansı var. Bu kısa girizgahtan sonra sizi diğer sayfalara götürüyorum; yoğun bir zeitgeist içinde, bu döneme ait birikimlerle yolunuza destek olmasını dileriz.
Dergimizde bulabileceğiniz makaleler aşağıdaki gibidir:
Yılın Döngüsü: Kış Gün Dönümü, Festivaller ve Astrolojik İnceleme
Sevginin Bahçesi: Sonsuzluk
Tohum Düşünce: Doğru Hazırlıklar İçinde Olmak
Sonsuz Döngü: Serüven
Işığa: Karanlık-Derinlik-Işık Masalı
Budha Dharma: Pratitya Samutpada
Kutsal Trio adımlarımızı gözetsin ve esirgesin. Dergimizin üçüncü sayısında biraz daha marifetlendiğimizi fark ediyoruz. Akışlara yön vermek için gelişen hassasiyet ve sorumluluk duygusu kendini bu sayıda gösteriyor.
Yolda ilerleyenler açısından bazen öğretiler, anlayışlar karışabilir ve ilginç felsefi sorgulamalara gidebiliriz. Böyle durumlarda dikkat hizmette olursa birinci ışının ipini daha hızlı tutmuş oluruz. Zihinsel ağırlıklı bireylerde kolaylıkla meydana gelen dağılmalardan çıkmanın yollarından biri de budur çünkü öğrencinin vakti çok değerlidir, yapılması gereken şeyler vardır ve kaynaklar doğru kullanılmalıdır.
O nedenle yapacağımız şeyleri düşünmek ve düşünüyorsak da yapmak kabloların uçlarının açıkta kalmaması açısından önemlidir. Böyle bakıldığında sınırlandırmanın önemi kendini gösterir, bu bir anlamda şifadır. Bir şeyin doğru sınırlandırılması onu anlamamız ve tanımlamamız için gereklidir. Örneğin ışınlar gibi? Kırmızıyı turuncudan ayıran tek şey görme sonucundaki farklarsa o zaman biraz daha derin ayrım yapmak gerekebilir çünkü görmediğimiz şeylerle ilgili yapacağımız ayrımda buna bağlı olabilir.
Dergimizde bulabileceğiniz makaleler aşağıdaki gibidir:
Yılın Döngüsü: Mabon - Sonbahar Ekinoksu
Yılın En Çıplak Zamanı: Sonbahar
Akşam Olurken: Zamanın Rahminde, Güneş ile Bir Bebek Doğacak
Tohum Düşünce: Ne Ekiyoruz, Ne Biçiyoruz
Büyük Yıldız: İnancınız Alev Alev Olmalı
Budha Dharma: İçimizdeki Budha
Bu sayımızda temamız büyüten, hasadı mümkün kılan ateş. Girişten alıntı yapmak gerekirse:
Sıcağı görünce iki gelmiş oldu. İkinin serinletmesini umuyorduk ancak bu aralar beklenmeyeni bekliyoruz, mucizevi insanlarla karşılaşmak için. Şanslıyız ki nereye gittiğimize dair elimize bir parça kağıt tutuşturmuşlar. Yolda, izde kaybolduğumuzda çıkarıp birilerine kağıdı gösterebiliyoruz. Hem nasıl kaybolmayalım? Etrafımız ince ışıkların illüzyonu ile çevrilmiş halde. Varlıksal dengeye gelene kadar entelektüel olarak kendimizi, yolu ve diğerlerini koyduğumuz yer sık sık değişiyor. Eğer bir de kafayı sistemden çıkarmak isteyen bir balığa denk geldiysek o zaman ayrım yapamadan, bütün formların arkasındakine gideceğiz diye birkaç parça daha kağıda ihtiyaç duyabiliriz?
Bu mutlulukla ikiye adım attık. Dergimiz sıcağın üzerine geliyor. Öyle bir sıcak ki doğadakiler büyüyor ve yükseliyor. Ancak o zaman hasat edilecek hale geliyor. Ne kadar Güneş o kadar hasat! Eğer Güneş'ten kastımızı biraz daha derinleştirirsek ve hasat edenlerin anlamlarını genişletirsek derginin yapmaya çalıştığını fark edebiliriz.
Dileriz ikinci adımımız büyüklerin adımlarının üzerine gelir ve ahenkli yollar hepimiz için görünür olur.
Dergimizde bulabileceğiniz makaleler aşağıdaki gibidir:
Kendinden Özgür: Hasadı Mümkün Kılmak
Büyük Yanılsama: Sonsuzluk. Gelip Geçicilik
Pandora: Umudunu Kaybetme
Yakmayan Ateşe Doğru: Karanlıktan Aydınlığa
Alice A. Bailey: Yolun Büyük Öğretmenleri
Budha Dharma: Birlikte Varoluş
Bu sayımızda tema 21 Mart ile başlayacak olan Ostara, Easter veya Diriliş festivali. Girişten alıntı yapmak gerekirse:
Büyük evrensel hareketin içinde yerimizi alıyoruz. Devreyi tamamlamak için şuurlu çaba içinde olan bir grup insan. Bu insanları Kova Çağının yükümlülükleri bir araya getirmiştir. Her saniye alanlarından yayılan maddelerden sorumlu olduklarını fark edince, neden bunu hizmete adamayalım ki? Demişler. Sonuçta Adam ve Eve, bilgelik ağacının meyvesinden yemediler mi? Bir bakıma maneviyatı edinmiş atamızın sesinin devamı var burada.
Yeniyi aramak, onunla gelecek için iş birliği gelişterecek yolları keşfetmek derginin Doğasıdır. Dergi birçok görünen parçanın birleşimidir ve Kova'nın rahatça akacağı elektrik devresinin kurulmasına neden olan da budur. Eğer verdiğimiz, üzerimizden akan Balıktan gelenlerse, büyükleri besleyemezsek, aramızdaki alış-veriş tıkanırsa bu kalbimize ağırlık yapmaz mı? Zaten aydınlık ve karanlık birdir senin için diyen Mezmurların yazarının sözleri bizimle. Ancak bu seviyede aydınlık ve karanlık iyi ayrılmalı, yeniyi tercih edecek varlıksal tutumlar kendini göstermelidir. Gelin, dergimize buyurun. İçeride ekmek evinde çalışanların sözleri yer almaktadır.
Dergimizde bulabileceğiniz makaleler aşağıdaki gibidir.
Işığın Dirilişi: Bahar Ekinoksu, Ostara Ve Paskalya
Göğe Bakan Çocuklar: Öylecelik. Yer-Gök Ve İnsan
Ahenkli Yeryüzü: Papatya Ruhu, Güzel Harmony
Işığın Hizmetkarları: "Feneri Keşfetmek"
Sky Dancer: Cosmic Dance Of The Dakini
Alice A. Bailey: Yolun Büyük Öğretmenleri
Budha Dharma: Gerçeklik, Değişim İster